Bitlis’de Nereleri Gezmelisiniz?
Bitlis’e gidip gezilecek yerleri gezmeden dönerseniz yazık edersiniz. Oldukça fazla gezilecek ve görülecek yere sahip olan Bitlis iline gidenler şimdiden listesini hazırlamalılar. Gitmeden önce nereleri gezip nereleri göreceğinin listesini yaparak Bitlis’e gidince rahat eder.
Bitlis Müzeleri ve Medreseleri
Ahlat Müzesi
Ahlat Müzesi, Bitlis’in en çok ziyaret gören gezi noktalarından biridir. Müze, 1971 yılında hizmete açılmıştır. İlk dönemlerde açık hava müzesi olarak düzenlenmiş sonrasında bulunduğu noktaya bir müze binası yapılmıştır. Ahlat Müzesi zengin bir koleksiyona sahiptir. Müzenin koleksiyonları arasında M.Ö. 2000 yılına ait olan kaplar, 1965-1991 yılları arasında Ulu Cami’de, Çifte Hamam’da yapılan kazılarda gün yüzüne çıkarılmış eserler sergilenmektedir. Aynı zamanda Selçuklu dönemine ait olan keramikler de müzede sergilenen parçalar arasındadır.
İslahiye Medresesi
Bitlis’in en sağlam yapılarından biri olan İslahiye Medresesi, Selçuklu eserlerinden biridir. 1216 yılından bu yana sağlamlığını koruyan medrese, 1589 yılında Bitlis Hanı 5. Şerefhan tarafından onartılmıştır. Bu şaheser, Bitlis’e gelen turistlerin mutlaka ziyaret ettiği bir noktadır. Yapı, kubbesiz olup, dikdörtgen planlıdır. En gözde bölümü ise ön cephesindeki süslü portalıdır. İslahiye Medresesi, zamanında birçok değerli sanat ve bilim adamlarını yetiştiği bir yer olmuştur. Bu sebepten dolayı kendi döneminin en iyi medreselerinden biriydi. Günümüzde Arkeoloji Müzesi olarak kullanılması için restorasyondan geçmiştir. Bahçesindeki türbe bölümünde; II. Şerefhan, Veli Şemseddin, Ziyaeddin Han ve Üç Bacılar Türbesi bulunmaktadır. İslahiye Medresesi, sağla mimarisiyle yeni ziyaretçilerini bekliyor.
Bitlis Kaleleri
Bitlis Kalesi
Bitlis’in il merkezinde görkemli bir yapı olan Bitlis Kalesi, dik bir yamaçta bulunmaktadır. Kale, şehrin tarihine ışık tutan yapılardan biri olup, M.Ö. 312 yılıyla tarihlendirilmektedir. Büyük İskender’in emri ile Leys Bedlis’in yaptığı kaleyi gezmek biraz zor olsa da sahip olduğu manzara muhteşem… Kale sarp kayalıklara yapıldığı için etrafında savunma hendeği yoktur. Bitlis’te birkaç gün geçirmeyi planlıyorsanız bu görkemli mimariyi görmeyi ihmal etmeyin deriz. Şehrin tarihine tanıklık eden ibadet mekanları arasındaki Sultaniye Camii, Ahlat Sahil Kalesi, Emir Bayındır Camisi ve Tarihi Hizan Camii ziyaret duraklarınız arasında mutlaka olmalı.
Ahlat Sahil Kalesi
Bitlis’in tarihinde önemli bir yeri vardır Ahlat Sahil Kalesi’nin. Kalenin Urartular döneminde yapıldığı fakat 1224 yılında yıkıldığı bilinmektedir. Kanuni Sultan Süleyman ise Ahlat’ta bulunduğu dönemde bu kalenin harap olduğunu görmüş, veziri Zal Paşa’ya emir vererek kalenin onartılmasını istemiştir. Bunun üzerine Mimar Sinan kaleyi tekrar yapmıştır. Kale surları günümüzde de sağlamlığını korumaktadır. Osmanlı Kalesi olarak da anılan Ahlat Sahil Kalesi, Bitlis gezilerinde ziyaret edilen noktalardan biridir. Siz de Bitlis’e gitmeyi planlıyorsanız Ahlat Sahil Kalesi’ni ziyaret edebilir ve bölgenin fotoğraflarını çekebilirsiniz. Emir Bayındır Camisi, Bitlis Ulu Camii, Kureyşi Camii ve Tarihi Hizan Camii sayfalarımızdan şehrin gezilecek alanlarını inceleyebilirsiniz. Eğer Bitlis’e gidip bu şehri keşfedenlerdenseniz, gezdiğiniz yerlerle ilgili yorumlarınızı bizlerle paylaşabilirsiniz.
Bitlis Camileri ve Kervansarayları
Kureyşi Camii
Bitlis, sayısız ibadet mekanına sahiptir. İçinde bulunduğu camiler, köklü tarihleri ve mimarileriyle göz doldurmaktadır. Bu sayfamızda Bitlis’in camilerinden biri olan Kureyşi Camii’nden bahsedeceğiz. Camii, Kureyşi semtindeki Zeydan Mahallesi içinde bulunduğu için kolay bir ulaşıma sahiptir. Kitabesinde bulunan bilgiye göre 1810 yılına onarımdan geçmiştir. Kureyşi Camii’nde mimari incelemeler yapılmıştır. İncelemelerde, caminin ilk yapıldığı sıralarda zengin süslemelerle bezenmiş olduğu; fakat günümüze kadar bu süslemelerin harap hale geldiği ortaya çıkmıştır. Kureyşi Camii’nin türbesinde Sultan Kureyşi Hazretlerinin mezarı bulunmaktadır. Bitlis’e seyahat etmeyi planlıyorsanız Kureyşi Camii’ni gezebilirsiniz. Emir Bayındır Camisi, Gökmeydan Camii, Şeyh Hasan Camii ve Tarihi Hizan Camii şehrin gezilmesi gereken ibadet mekanları arasındadır.
Sultaniye Camii
Bitlis il merkezinde bulunan Sultaniye Camii, Alemdar Köprüsü’ne oldukça yakındır. Sultaniye Camii, iki katlı olarak inşa edilmiştir. Kitabesine göre; 1828 yılında yapılmıştır. Fakat mihrapta bulunan kitabesi ise 1784 tarihini vermektedir. Bitlis’in ibadet mekanları arasındaki Sultaniye Camii’nin alt katında Şeyh Galip türbesi ve zaviyesi bulunmaktadır. Türbe yöre halkı tarafından sürekli ziyaret edilmektedir.
Emir Bayındır Camisi
Bitlis’in en dikkat çeken kümbetlerinden birini hemen yakınında bulundurur Emir Bayındır Camisi. Kuzeyindeki kümbet de camiyle aynı ismi taşımaktadır. Cami, günümüze kadar gelen kitabesine göre 1477 yılında Bayındır İbn Rüstem tarafından yaptırılmıştır. Yakınındaki Emir Bayındır Kümbeti (Ahlat) çok fazla ziyaret edilmesinden dolayı caminin de ziyaretçi sayısı artmıştır. Cami, dikdörtgen planlı olarak inşa edilip, iki bölümden oluşmuştur. Muazzam mimarisiyle göz dolduran Emir Bayındır Camisi, Bitlis’te bulunduğunuz günlere dahil edebileceğiniz bir nokta.
Bitlis Ulu Camii
Bitlis’in tarihi ibadet mekanlarından biri olan Ulu Camii hakkındaki kesin bilgilere kitabesinden ulaşılmaktadır. Bitlis Ulu Camii, kitabesine göre 1150 yılında Ebu’l Muzaffer Muhammed tarafından inşa ettirilmiştir. Cami, şehir merkezinde bulunduğu için kolay bir ulaşıma sahiptir ve ulaşım açısında zorluk yaşanmadığı için şehre gelen turistler tarafından ziyaret edilmektedir. Bitlis’in diğer camileriyle aynı mimariye sahiptir ve minaresi camiye sonraki dönemlerde eklenmiştir. Minare kitabesine göre 1492 yılında yapılmıştır. Bitlis Ulu Camii’ni gezdikten sonra şehirdeki diğer ibadet mekanları olan Tarihi Hizan Camii’ni ve Şeyh Hasan Camii’ni de gezinize ekleyebilirsiniz.
Tarihi Hizan Camii
Bitlis-Gayda yakınlarında bulunan Tarihi Hizan Camii, şehrin en eski yapılardan biri olup, şehre gelen turistlerin ziyaret noktalarından biridir. Halk tarafından bu camiyle ilgili rivayet bulunmaktadır. Derler ki; Hizan Camii kıyamete kadar yıkılmayacak. Bu inancın yöre halkı tarafından çok yaygın olması ve duyanların ziyarete geldiği Tarihi Hizan Camii, Hizan ilçesinde bulunduğu için aracınızla kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Şeyh Hasan Camii, Gökmeydan Camii, Şerefiye Camisi ve Külliyesi Bitlis’te görülmesi gereken noktalar arasındadır.
Şeyh Hasan Camii
Bitlis-Yükseliş Mahallesi’nde bulunan Şeyh Hasan Camii, günümüze kadar gelen tarihi yapılardan biridir. Caminin kitabesine göre Haydar Ağa adlı bir kişi tarafından 1725 yılında yenilendiği bilinmektedir. Caminin yapılışı sırasında kızıl kahverengi taş kullanılmıştır ve yontulmuş bloglardan inşa edilmiştir. Şeyh Hasan Camii iki kattan oluşmaktadır. Üst katı cami, bodrum katı ise Sultan Şeyh Hasan’ın türbesinin odasıdır. Yapılan araştırmalara göre ise cami, ilk yapıldığı dönem kilise olarak inşa edilmiştir. Hakkında pek fazla bilgi olmayan; fakat tarihi gerçekliğiyle görülecek noktalar arasında yerini alan Şeyh Hasan Camii’ni Bitlis’teki günleriniz dahil edebilirsiniz. Gökmeydan Camii, Şerefiye Camisi ve Külliyesi de şehirdeki diğer dini mekanlar arasındadır.
Gökmeydan Camii
Bitlis’in merkezinde bulunan Gökmeydan Camii, kitabesine göre 1801 yılında inşa edildiği bilgisi bulunsa da mimari özellikleri dikkate alındığında daha eski bir yapı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durum, kitabenin bir onarım sırasında yazılmış olduğunu göstermektedir. 1801 yılında caminin yıkıldığı ve kendi paralarıyla tekrar yapıldığı düşünülmektedir. Gökmeydan Camii’nin hakkında kesin bilgiler bulunmamaktadır ve sadece mimarisine bakılarak tahminlerde bulunulmaktadır. Cami iki katlı olup, alt katını oluşturan taş duvarlar üst kattan ayrılmıştır. Caminin minaresi ise, kendi kitabesine göre 1924 yılında inşa edilmiştir. Minaresi yuvarlak gövdeli, yer yer bilezikler, rozetler ve kaval silmelerle süslenmiştir. Bitlis’te bulunduğunuz günlere Gökmeydanı Camii’ni dahil edebilirsiniz. Bu arada şehrin büyük bir yapısı olan Şerefiye Camisi ve Külliyesi’ni gezmeyi de unutmamalısınız.
Şerefiye Camisi ve Külliyesi
Bitlis’in merkezinde bulunan Şerefiye Camisi ve Külliyesi; medresesiyle, imaretiyle, hamamıyla ve türbesiyle büyük bir yapıdan oluşmaktadır. Bitlis’e yolu düşenlerin mutlaka gezip gördüğü Şerefiye Külliyesi, merkezdeki çarşının içinde bulunduğu için kolay bir ulaşıma sahiptir. Cami, dikdörtgen planlı olarak yapılmış olup, inşaatı sırasında kırmızı kesme taş kullanılmıştır. Caminin özellikle minberindeki ağaç işçiliği görülmeye değer değerdir. Görkemli bir eser olan Şerefiye Camisi ve Külliyesi, Bitlis’te ziyaret etmeniz önerdiğimiz yerlerden biridir. Şehrin köklü tarihine tanıklık eden; Ahlat Mezarlığı, Rahva Kervansarayı, Nemrut Gölü ve Abdurrahman Gazi Türbesi (Ahlat) gezebileceğiniz yerlerdir.
Rahva Kervansarayı
El Aman olarak da bilinen Rahva Kervansarayı, Bitlis-Tatvan yolu üzerinde bulunmaktadır. Geniş bir arazide kurulan Rahva Kervansarayı, özellikle kış aylarında oldukça tehlikeliydi. XVI. yüzyılda Van Beylerbeyi HüsrevPaşa tarafından inşa ettirilmiştir; fakat bir kitabesi bulunmamaktadır. Anadolu’nun en büyük kervansarayları arasında olan Rahva, 90×70 metre uzunluğundadır. Kervansaray doğu-batı yönünde iki sıra halinde ayrılmıştır. Güney bölümü ise diğer taraflardan daha farklıdır ve bu noktası beş dikdörtgen hücrelidir. Her hücresi bir kapı ve avluya sahiptir. İkinci bölümü ise daha aydınlık ve geniştir. Rahva Kervansarayı’nın güney kenarındaki büyük bir kapı haçvari bölümüne açılır. Döneminde önemli bir kervansaray olan Rahva bu bölgedeki gezebileceğiniz yerler arasında.
Bitlis Türbeleri ve Kümbetleri
Abdurrahman Gazi Türbesi
Hz Osman zamanında 641 yılında bölgeyi fethetmekle görevlendirilen El-Cezire Komutanı İyaz Bin Gan’in komutasında olan Abdurrahman Gazi bu noktada şehit düşmüştü. Ziyaret potansiyeli çok yüksek olan bir türbedir.
Şeyh Babo (Üryan Baba) Türbesi
Bitlis İnönü Mahallesinde yer alan kümbette kitabe bulunmamaktadır fakat mezar taşının üzerinde 1834 tarihi yazılıdır.
Usta Şagirt Kümbeti
Van gölüne oldukça yakın bir yerde bulunan kümbet, Ahlat kümbetlerinin en büyüğü olduğu için “Ulu” denmektedir, kitabesi olmadığı için yapılış tarihi belli değildir. Diğer Selçuklu kümbetleri gibi iki katlı olan kümbetin altı mezar üstü ise mescit olarak inşa edilmiştir.
Emir Ali Kümbeti
Kitabesi Rus harbinde kırılmış olduğu için yapılış tarihi tam olarak bilinememekle birlikte mimari özelliklerinden yola çıkılarak 14. yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir.
Çifte Kümbet
Bitlis-Ahlat’ın en merak edilen noktalarının ilk sıralarında yer alan Çifte Kümbet, 13. yüzyılda inşa edilmiştir. Kümbetlerden en büyük olanı Bugatay Aka ile Şirin Hatun için yapılmış olup, diğer kümbet ise Hüseyin Timur ile Esen Tekin Hatun’a aittir. Hüseyin Timur ve Esen Tekin Kümbeti’nin yapımı 1280’li yıllarla tarihlendirilmekte… Kümbet mazgal pencerelerle aydınlatılmakta ve içten kubbe, dıştan konik külahla örtülüdür. Bugatay Aka ve Şirin Hatun Kümbeti de tıpkı diğer kümbet gibi 1280’li yıllarla tarihlendirilir. Bu iki kümbet Ahlat ilçesinin sınırları içerisinde yer alan Çifte Kümbetler, sağlam mimarileriyle göz doldurmaya devam ediyor.
Emir Bayındır Kümbeti
Ahlat Kümbetleri arasında en ilgi çekici olandır, kitabesinde 1481 yılında ölen Melik Bayındır İbn-i Rüstem Bey’in adı yazılıdır.
Küfrevi Türbesi
1898 yılında Küfrevi Konağı’nın bahçesine kurulmuş olan ziyaretgahtır mimari olarak tamamen Bitlis mimarisinden farklı inşa edilmiştir.
Bitlis Dağları
Süphan Dağı
Türkiye’nin 3. büyük doruğu olan Süphan Dağı, Patnos, Adilcevaz, Malazgirt ve Ahlat sınırlarında kendini göstermektedir. Türkiye’nin dağcılık turizmine önemli bir katkısı vardır. Her yıl birçok turistin gelip tırmanış yaptığı Süphan Dağı’na tek çıkılmamak önerilmektedir. Dağa tırmanmak için haziran, temmuz, ağustos ve eylül ayları en uygun zamandır. Dağa tırmananların çoğu doğu ya da güney yamacından tırmanmaya başlamayı tercih etmektedir. Bu yıl Süphan Dağı’na tırmanma planınız varsa ilk olarak Bitlis-Adilcevaz İlçe Jandarma Karakolu’ndan izin almanız gerekmektedir.
Bitlis’in Gezilecek Diğer Yerleri
Ahlat Mezarlığı
Bir Selçuklu mezarlığı olan Ahlat Mezarlığı, dünyanın en büyük tarihi Müslüman mezarlığı özelliğini taşımakta olup, Bitlis’in Ahlat ilçesi sınırlarındadır. 11. Ve 12. yüzyıldan beri özelliğini yitirmemiş olan bu büyük mezarlık, 10 bin metrekarelik bir alanı kaplamıştır. En ünlü sanatkarların eserleri bulunmakla birlikte, tespit edilen 8 bin tane mezar taşı bulunmaktadır. Sonu olmayan bir çayırda kızıl kahverenginin tonlarını taşıyan dikilitaşlar fotoğraf karelerine estetik bir hava katmaktadır. Burada her açıdan çekeceğiniz fotoğraflar bu bölgenin atmosferini yansıtacak. Dünyanın en büyük Müslüman mezarlığında vakit geçirmek ve mistik kokusu eşliğinde her mezar taşına dokunmak, sizin için harika bir inceleme gezisi olacaktır.
Nemrut Gölü
Nemrut Gölü, Türkiye’nin en büyük krater gölüdür ve dünyada ise en büyük ikinci krater gölü özelliği taşımaktadır. 2400 metre yüksekliği olan Nemrut Gölü, Nemrut Dağı’nın tepesinde bulunmaktadır. Göl, Nemrut Dağı’nın dördüncü zamanda patlaması sonrasında oluşmuştur. Suyu tatlıdır ve Ilıca Gölü ile bağlantısı dışında başka bir akarsuyla ağlantısı yoktur. Nemrut Gölü Tatvan’a 15 km uzaklıktayken Bitlis’le arasında 26 km vardır.
Kuzeyinde bulunan Ilıca Gölü sıcak suya sahiptir. Nemrut ismini, M.Ö. 2100 yılında yaşamış olan Babil Hükümdarı Nemrut’tan almış olabileceği düşüncesi vardır. Bu gölde çeşit çeşit kuşalar ve çiçekler görebilme imkanınız da bulunmaktadır. Üstelik göl size yaz aylarında kamp yapma gibi bir seçenekte sunuyor. Gölde yüzebilirsiniz. Serin havası altında bu nadide güzellik sizi baştan çıkaracaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder